ÖMER ALTIN

KİRLİ OLAN SİYASET Mİ ? SEÇMEN Mİ?

20 Ocak 2015 Salı 08:57

Siyasetin ve siyasetçilerin gündemi oluşturacağı günlerin arifesindeyiz. 7 Haziran 2015 seçim çalışmaları başladı, Aday adayları sahaya çıkacak, Her partiden vatandaş hararetle partisini savunacak, partisinin iktidar olması için yoğun bir şekilde gayret gösterip çalışacak.

Rakip partiler ve adaylar yolsuzluk, usulsüzlük, beceriksizlik, hatta ülkeye ihanetle suçlanacaklar. Her kes haktan, adaletten, liyakatten, ülke ve bayrak sevdasından, tüyü bitmemiş yetim hakkından, şehit kanından dem vuracak.

Peki mensubu bulunduğumuz parti yöneticileri gerçekten Adil, dürüst, liyakat sahibi insanlar mı?.

Velev ki öyle iseler teşkilatların ve halkın isteklerine cevap verip, Adil, Dürüst, Liyakat sahibi milletvekili adaylarını tespit edip seçmene seçtirseler. O seçilen vekillerde seçildikten sonra bu özelliklerini sürdürseler taraftar seçmen olarak biz buna rıza gösterir miyiz. Oğlum işe girecek, gelinim müdür olacak, kardeşim ihale alacak, yeğenime burs lazım diye kapılarını aşındırmayacak mıyız?

Siyasi geçmişimiz pek temiz değil. Bu ülkede her fraksiyondan partiler iktidar oldu hepsinin tutumunu gördük. Her iktidar yandaşları ile ülke kaynaklarını hiç çekinmeden paylaştı. Diğer kesimlere sadece yakınmak kaldı. İp atlamayı bilenler hep kazanan tarafına atladı işini yürüttü.
“Dün dündür bu gün bugündür” de zaten siyasetin ürettiği bir cümle idi.
Mecliste temsil edilen partilere baktığımızda Genel başkanların belirleyip seçtirdiği milletvekillerinden oluşan bir yapı mevcut. Vekil seçilenlerin büyük bir çoğunluğu seçildikleri ilde istenmeyen, kişisel oy oranları % 2 bile etmeyen ama parti oyu ile seçilen kişiler.

Örneğin AK PARTİ,CHP,MHP de üç dönem vekillik yapıp ilini temsil eden hiçbir milletvekili üç dönemlik üstün hizmetinden dolayı bağımsız aday olsa seçilemeyeceği gibi % 3 bile oy alamaz.
Buna rağmen örneğin ilimizde Reşat doğruyu CHP birinci sıradan, Orhan düzgünü Ak parti birinci sıradan, Zeyd aslan ı MHP birinci sıradan aday yapsa üçü de yine milletvekili olur. Teşkilatlar biraz konuşur sonra biz genel başkana oy veriyoruz der sonuç yine değişmez. Belediye seçimlerinde Eyüp Eroğlu MHP nin Erkan ikikat ak partinin adayı olsaydı veya erbaa da MHP li Ahmet yenihan ak partiden, Ak partiden kazanan Hüseyin Yıldırım MHP den aday olsaydı seçimi kazanan yine Ak parti olurdu. Kısacası seçmen adaya oy vermiyor. Partiye oy veriyor.

Peki parti genel merkezleri neden güç kaybetmiyor?. İktidar partilerinin ömrü daha uzun oluyor çünkü pastanın başındakiler onlar. İnönü,Menderes,Demirel,Özal, Erdoğan uzun siyasi geçmişlerini yetenekleri kadar pastaya hükmetme becerilerine borçlular. Ecevit, Erbakan,Baykal, Bahçeli ise ideolojiye oturtturulmuş tabanlarına borçlular. İktidarları kısa süreli olmasına rağmen genel başkanlıklarının sorgulamaması ideolojik parti teşkilatına sahip olmalarından kaynaklanıyor. Türkiye dört genel başkan(sultan) tarafından yönetiliyor.

CHP:

Her daim dine duyarlı bir parti olduğundan bahsediyor seçmenini de bunu ikna etmeye çalışıyor. Sizce CHP nin başına içki içmeyen beş vakit namaz kılan bir kişinin gelme ihtimali var mı? Velev ki gelirse laik, Kemalist, ideolojik tabanını koruyabilir mi? Tam aradığımız adam genel başkan oldu diye sağ seçmenin % kaçı oy verir.

MHP:

1997 den bugüne 17 yıldır genel başkan olan ve partisini bir kez bile tek başına iktidara taşıyamayan, yerel ve genel seçimlerin onlarcasını kaybeden bir genel başkan tabanının teşkilat kültürü dışında hangi gerekçe ile genel başkanlığını sürdürebilir. 2000 yıllık türk tarihinde tüm başarısızlığına rağmen 17 yıl başbuğ olan, han olan ,sultan olan bir lider var mı?.

AK Parti:

Her siyasi gelenekten gelen insanların oluşturduğu ve kuruluşundan iki yıl sonra iktidar olup 12 yıl iktidarı sürdüren hiçbir seçim kaybetmeyen bir parti ve genel başkan. Halkın % 51 inin teveccühü ile cumhurbaşkanı seçilen biri. Halkı rahatsız eden yolsuzluklar, usulsüzlükler, hırsızlıklar için neden daha sert ve caydırıcı tedbir alamaz. Demokrasiden kuvvetler ayrılığı prensibinden, yerel ve yerinden yönetimden dem vururken neden tüm yetkileri sultanları kıskandıracak derecede elinde tutmak ister. Er kişi niyetine kılınacak cenaze namazı, iki metre karelik mezar, basit kefen bezi ile son bulacak dünya hayatından bahsederken kendinden itibaren kamudaki ve kamu yöneticilerinde ki israfı neden engellemez.
Dürüst olmak lazım siyaset çok yüksek paralarla dönen bir iş, 77 milyon insanın içinden akrabası iş, terfi, ihale beklemeyen, çocuğu ve kendi köşe dönmek istemeyen çok liyakatli dürüst 550 kişi çıkar ama bu kişileri ne partiler ister ne seçmenler, Adalet isteyen herkes aslında fırsat istiyor kimi geçmişte yenen hakkını gerekçe gösteriyor kimi şimdiki parti çalışmalarının karşılığı olarak istiyor.
Sünnetullah tecelli ediyor nasılsak öyle yönetiliyoruz. Adil yöneticilere kavuşmak için adil, erdemli nesiller inşa etmeliyiz. O zaman genel merkezlerin gücüyle seçilen vekiller değil bizim seçtiğimiz vekiller olur. Halkı temsil noktasında partilerine karşı daha güçlü olurlar. Ne verirsen razıyız demez halkımın hakkını yedirmem derler.
Demokrasi oyunun figüranlığına kendinizi çok kaptırıp yüz yüze baktığınız eşinizi dostunuzu üzmeyin, Siyaseti cihad ve siyaset uğruna yapılan harcamaları sadaka, zekat sayarak sevap kazanırım vehmine de kapılmayın. Nasıl olsa oyun yazılacak il teşkilatlarına gönderilecek bizde oynayacağız.
Bakarsınız birilerimize vekillik rolü gönderilir.

Seve seve oynarız .!!!

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #