Uçacak ve iyi bir eşe sahip olacak harika kadın hakkında ne düşünüyorsun? Ben profesyonel bir kadınım ve yetenekli bir  olarak çalışıyorum. Benim adım ne yapacağım ve ne yapılacağının sınırlarını bilen kişinin adı. Unutulmaz anlarla, erkeği zevkli zirvelere getirmek için yapılan şeyin fazlasını yapıyorum. 23 yaşında, 1.65 boyunda, 50 kiloda, bakımlı ve gevrek esmer. Siyah uzun saçların ve giydiğim harika iç çamaşırımla, adamınkini düşünüyorum. Gözün görünür hale geldiği anda, bana aşık olacaksın ve resmen benimle olmaya istekli olacaksın. Hayal edebileceğiniz herhangi bir ortamda, herhangi bir kıyafetle harika görünüyorum ve size zevk vermek için harika oyunlar oynuyorum. En iyi özelliklerden biri de camasutra pozisyonudur ve ayrıca bir Fransız öpücüğü yaparım ve eşimin keyfini çıkarmasını sağlarım. Normalde boğucu bir kadın değilim, ama yatağı geçtiğimde erkeğimi boğacağım ve mükemmel anlar yapacağım. Kalıcı bir seks hayatına sahip olmak istiyorsanız, size hizmet etmeye hazırım. Sofistike bir bayanla harika zaman geçirmem için beni arayabilirsiniz. Özellikle  servisi yaz aylarında güzellikleri ile mutlu olmaktan mutluluk duyar. Şimdiye kadar birçok erkekle tanıştım ve onlarla birlikte unutamayacakları anları yaşadım. Repertuarımda fantezilerim ve seks pozisyonum var ve beni inanılmaz seks oyunlarını yakından görmeye çağır.        

Osmanlıcanın, seçmeli ders olarak okullarda okutulmasının gündemde olduğu  şu günlerde  ; Osmanlıca ,  okullarda  seçmeli ders olarak değil,  zorunlu ders olarak   okutulmalı.

Dünya tarihinin en güzel ve en zengin dili Osmanlıcadır. Osmanlıca; Balkanları, Kafkasları, Hindi, İran’ı ve Orta Doğuyu birbirine bağlamak için en güzel bir iletişim aracı olduğu gibi; birçok medeniyet ve milletin kültürlerinin bir kaynağı olduğundan dünyanın en zengin ve en canlı dili sayılır.

İngilizler 150 yıl uğraştılar. Dünya tarihinin en büyük kandırmacası olan; Türkleri önce İslam dünyasından sonra diğer milletlerden koparmak için ırkçılık tarzındaki Türkçülüğü ve yapay bir Türkçeyi zorla bu millete dayattılar.

“Harf Devrimi’nin tek amacı ve hatta en önemli amacı, okuma yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir. Devrimin temel gayelerinden biri, yeni nesillere, geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslâm dünyası ile bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı. Yeni nesiller, eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik. Din eserleri, eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı.”

Bu sözler, Millî Şef İsmet İnönü’ye ait. Bu sözlerin yer aldığı yer ise, Sabahattin Selek tarafından 1968 yılında kayda alınan İnönü’nün Hatırat kitabı.

Eğer Türkler uyanıp İngilizlerin bu oyununu bozarsa ve İslam dünyası ile birleşirse,  Osmanlıca, İslam âleminin birinci ve ortak iletişim dili haline gelir. Bu konuda Osmanlıca Arapçadan daha şanslıdır. Çünkü Arapçada i’rab (Düzgün konuşmak ve hakikati açıklamak. Osmanlıcada yazılışı: i'rab)  var. Bugün dünyadaki Arapların, yüzde 95’i i’raba göre konuşmuyor. Osmanlıcanın ise böyle bir sorunu yok.

Çünkü Osmanlıca,  sadece sıradan bir milletin,   sıradan bir dili değil; bir medeniyet dilidir. Türklerin,  bir zamanlar kullandığı eski yazı dili değil; üç kıtaya hükmetmiş, sömürgeci olmayan,   gönülleri fethetmiş,  koskoca bir imparatorluk,  özbeöz atalarımızın eskimeyen dilidir. Ana sütümüz gibi tertemizdir.

Sömürgecilerin dilinin, ülkemizde zorunlu ders olarak okutulduğu bir zamanda, sizce de sadece bu nedenlerden dolayı da olsa,  Osmanlıcanın zorunlu ders olarak okutulması gerekmez mi?