M.VEYSİ TUNÇ veysi_tunc@hotmail.com

UMUTLA YAŞAMAK

14 Ocak 2019 Pazartesi 08:07

Umut veya ümit ne kadar ufuk açıcı kelimeler!

Gönle şifa, göze nur…

Yaşam sevinci… Mücadele azmi… Mücahade aşkı…

Direnme gayreti… Hayata tutunma gayesi…

Karanlıkta kalan ruhlara, aydınlık bir ses veya nefes…

Umut var olmak… Ümit var kalmak…

Beslendikçe büyüyen umutlar, bizi de besler ve büyütür.

Kötümserleştikçe küçülen umutlar, bizi de bitirir ve küçültür.

Aşırı iyimserlik tuzağına yakalanmadan ve kötümserlik çukuruna düşmeden yaşayabilmek…

Nitekim bizden istenen sonuç değil, süreç; zafer değil, sefer.

Galibiyet veya mağlubiyet takdir-i ilahi…

Takat yettirinceye kadar Allah’ın hakkına ve Peygamberin hatırına riayet edilmeli.

Kıyamet kopmak üzere de olsa elimizdeki fidanı dikmemiz gerekmiyor muydu?

Bu hayatta Sevr mağaralarında mahsur ve mahkûm kalabiliriz zira bedbin ve bezgin olmak yok.

“Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir.’’ nidası yankılanır, her zaman ve mekânda.

(Tevbe, 40)

Uhut’larımız olacak, yenilgi yenilgi büyüyen umutlara vesile olan.

“Gevşemeyin, üzülmeyin. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.’’ hakikatini yaşarsa kalpler… (Al-i İmran, 139)

Karamsarlık yok, kararsızlık yok, kaçış yok. 

Yakup misali önce Yusuf’umuzu sonra hasretinden gözümüzü de kaybedebiliriz.

Lakin umudumuzu asla.

“Ey oğullarım! Gidin de Yusuf’u ve kardeşini iyice araştırın. Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.’’

(Yusuf, 87)

Günü geldiğinde hasret bitti. Gönüller kavuştu ve gözler açıldı.

Düşündüğümüzde yüzümüzün kızardığı, bir başkasına bile söyleyemediğimiz günahlara ah vah etmek kâfi değil. Arınmak ve aklanmak için çabalamak ve çözüm bulmak gerek.

Çünkü imtihan bir an değil her an ve alanda… Zor ve zahmetli bir süreç…

Günahlar çok ve çeşitli de olsa bakınız neler buyuruyor, Rahman kitabında:

“De ki: Ey kendi aleyhine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar, doğrusu O çok bağışlayıcı çok merhametlidir.’’ (Zumer, 53)

“Ancak tevbe edip inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah, işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.’’ (Furkan, 70)

Ne muhteşem bir müjde!

Ne kadar teskin edici bir hakikat!

Derdimiz çok, dermanımız az olabilir; lakin derdi vereni bulmak, bilmek ve ona bağlanmak ne kadar muazzam bir teselli kaynağı! Ne kadar muteber bir hayat düsturu!

Dünya kadar derdimiz de olsa sabır gibi bir nimet verilmiş insanoğluna…

Hem de tahmin ettiğinin ötesinde katlanabilme potansiyeli var sorunlara veya sıkıntılara…

Yeter ki israf etmeyelim bu nimeti ve musibete ilk anda karşı koyalım, sabırla ve sebatla…

Hatırlayalım her daim, merhum Necmettin Erbakan’ın şu sözünü:

İman varsa imkân da vardır.

 

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #