SELİM HAN ÇELİK

SENDİKAL TAASSUP VE YALAN

06 Temmuz 2022 Çarşamba 21:42

Siyasette, kamu yönetiminde, özel sektörde ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilerin tavırları, eylemleri ve söylemleri kurum misyonunun çoğu zaman önüne geçer. O yüzden son yıllarda kurumsal iletişime yönelik sertifika programları, eğitimler ve danışmanlıklar oldukça rağbet görüyor.

Her gün, tanınmış kişilerin ve yöneticilerin sosyal medya paylaşımlarına bakıldığında ne denli eğitime ihtiyaçlarının olduğuna ilişkin onlarca örneklerle karşılaşıyoruz. Yalan, iftira, hakaret ve tehditle adeta bir suç alanına dönüşen bu mecrada yapılan paylaşımların failleri, çoğu zaman ergenler, suça meyilli gençler veya troller olarak işaret edilerek hedef saptırılıyor. Oysa bunların eline su dökemeyecek öyle zatlar var ki isimlerinin önündeki sıfatlara bakınca hayret etmemek elde değil.

Konumunu, ifa ettiği görevi ve temsil ettiği kitleyi göz ardı ederek sosyal medyayı yalan, iftira ve fitne kaynağı paylaşımlarla hoyratça kullananlar, geniş kitleleri bünyesinde barındıran kurumların başındaki isimler olunca bu durumun meydana getirdiği tahribat kat be kat artıyor.

Sanat, iş ve siyaset dünyasında buna sıkça rastlıyoruz. Katılımcı demokrasinin en önemli enstrümanı olan STK’larda da durum farklı değil.

Örneğin Türkiye’nin en büyük sendikalarından biri olan Türk Eğitim-Sen’in (TES) Genel Başkanı Talip Geylan’ın paylaşımları adeta mide bulandırıyor. Halefi İYİ Parti’li İsmail Koncuk’tan kötü bir miras olarak “çamur at, izi kalsın” stratejisini devralan Geylan, üzerindeki kamu görevi nedeniyle bir ölçüde savunmasız memurlara fütursuzca iftiralar atmaktan geri durmuyor.  Keşke Sayın Geylan bu konuda İsmail Koncuk’un ağzı bozuk üslubu yerine mevcut Kamu-Sen Genel Başkanı Öder Kahveci’nin nezaketli üslubunu örnek alsa.

Muhtemelen Geylan’ı konumuyla bağdaşmayan sorumsuz paylaşımları konusunda uyaran kimse yok ki her geçen gün paylaşımlarına bir yenisini ekliyor. Geylan bir eğitim sendikası yöneticisinin vakarından nasipsiz haliyle sadece kendisine değil, tüm sendikalara duyulan güvenin köküne kibrit suyu döküyor.

Daha önce de benzer paylaşımlarla kamu görevlilerine yönelik iftiralara alet olan Geylan ve onun bu nobranlığından cesaret alan sendikasının ilçe ve il başkanları Bingöl’ün Yedisu ilçe Milli Eğitim Müdürü hakkında bazı iddialarda bulundu.

Gelin Geylan’ın şube ve ilçe başkanının iddialarına ve meselenin aslına bir bakalım.

İDDİA: Yedisu’da Türk Eğitim-Sen’e üye yöneticilerin görevlendirilmelerine sırf sendikal taassup nedeniyle son veriliyor.

DOĞRUSU: Bahse konu ilçede geçici görevle çalışan 12 yöneticinin 9’u Geylan’ın sendikası olan TES’e üye ve bu üyelerin her biri hiçbir sorun yaşamadan görevlerine devam ediyor.

İDDİA: Yedisu İlçe Müdürü Türk Eğitim-Sen’e üye olanlara baskı yaparak çalışma barışını bozuyor

DOĞRUSU: İlçede çalışma barışını bozan kişi ilçe müdürü değil; yaralama, tehdit, kişisel verilerin paylaşımı gibi birçok adli ve idari soruşturmaya konu olan TES ilçe Başkanıdır. Çoğunluğu Türk Eğitim-Sen üyesi olan eğitim çalışanlarıyla ilçe müdürü arasında hiçbir husumet, sorun ve çatışma yoktur.

İDDİA: Türk Eğitim-Sen İlçe Başkanına sendikal görevi nedeniyle baskı yapıldı, görev yeri üç defa değiştirildi.

DOĞRUSU: Türk Eğitim-Sen İlçe Başkanının görev yeri hiçbir zaman değiştirilmedi. İlçe Mili Eğitim Müdürlüğünde şoför olarak görev yapmaktadır ve halen aynı görevdedir.

İDDİA:  Yedisu YBO pansiyon nöbetlerinde Türk Eğitim-Sen’e üye öğretmenler sendikal ayrımcılığa maruz kalıyor, mağdur ediliyorlar.

DOĞRUSU: Yedisu YBO Pansiyonunda nöbet çizelgelerini TES’li pansiyon Müdür yardımcısı ve Okul Müdürü tarafından yapılmaktadır. Nöbet listesini hazırlayanlar da, çok nöbet tutanlar da, az nöbet tutanlar da Türk Eğitim-Sen üyesidir.

İDDİA: 2022 yılı LGS sınavında hizmetli olan bir sendikanın ilçe başkanına usulsüz bir şekilde Bölge Sınav Yürütme Komisyonu üyeliği görevi verilirken, öğretmene hizmetli görevi verildi.

 DOĞRUSU: 2022 LGS’de herhangi bir sendika başkanına Bölge Sınav Yürütme Komisyonu üyeliği görevi verilmediği gibi sınavda da hizmetli olarak görev yapan öğretmen de olmamıştır.

Bu ve benzeri birçok olaya Sayın Geylan’ın sorumluluğuyla bağdaşmayan tavrı sayesinde şahit olduk.

Doğrusu Geylan’ın bu tür asılsız iddialara temkinli yaklaşmasını, bu yalanlarla sendikasının kurumsal itibarına zarar verenlere hesap sormasını beklemiyoruz. Biliyoruz ki daha önce de defalarca insanları karalayan, töhmet altında bırakan, iftira ve hakaretleriyle hedef haline getiren Talip Geylan’ın bu huyu değişmeyecek. Kendisi, sendikasından olmayanları karalamak için her yolu mubah gören bu haliyle ağzına sakız ettiği sendikal taassubun en güzel örneğidir.

Merak ettiğimiz şey şu:

Sayın Geylan gerçekler ortaya çıktığı zaman mahcup oluyor mu?

Kamuoyundan özür, hakkına tecavüz ettiklerinden helallik dilemeyi düşünüyor mu?

İftira attığı insanlara uyku haram olurken başını yastığa koyduğu zaman rahat uyuyabiliyor mu?

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #